top of page
  • Yazarın fotoğrafıÖzgü Ergün Boutiquette

Nezaket meselesi; zamansız ve apansız...

“Takmış kafayı nezakete, görgü kurallarına” diyenlere cevabım evet. Kafayı takacak bu harika olguyu bulduğumdan beri kafama başka hiçbir şey takmıyorum artık. Onunla uyanıyorum güne ve onunla bitiriyorum günümü ve size de tavsiye ederim. Düşünsenize her sabah uyandığınızda kendinize gülümsüyorsunuz, sonra vücudunuzu şöyle bir dinliyor ne var ne yok usulca araştırıyorsunuz. Yolunda gitmeyen bir şey varsa oraya sevgi yollayıp çözüm için hemen söz veriyorsunuz ve kalktıktan kısa bir süre sonra kendinize iyi davranmak olan bu sözü tutuyorsunuz. Sevdiğiniz bir şeyi yiyip, sevdiğiniz bir şeyi giyip, kendiniz kendinizi iyi hissettirmek için elinizdekilerden yararlanıyorsunuz. Bu sırada sizinle yaşayan bir ev halkı varsa sizi böyle mutlu görünce ister istemez mutlu oluyor. Mutlu olan ev halkı ile başlanan güzel bir günde gelebilecek aksaklıklara da bu alt yapı ile karşılık veriyorsunuz. Hangi sağlam bina ufak bir depremde yıkılabilir ki?

Nezaketin bu denli güçlü bir ilaç olduğunu fark ettiğimde iş işten geçmek üzereydi diyebilirim. Sanki her şeyin üstüme ve de üst üste geldiği anlardan biriydi, “nezaketi ve görgü kurallarını iyice öğrenip ben de başkalarına öğreteceğim” dedim bir yemek sofrasında. Kısa süre içinde kendimi sayfaların, notların, kitapların, araştırmaların içerisinde buldum. Bilgi akın akın geliyordu ben de büyük bir açlıkla yutuyordum gelenleri. Öğrenmenin tam da zamanıydı. Ne öğrenmek istediğimi bilerek ve o yolda ilerleyerek kendime ne kadar nazik davrandığımı meyveleri almaya başladığımda anladım. Bu meyvelerin tadı da görüntüsü de kokusu da bir başkaydı sanki, organik pazardan aldığım sulu narlar gibiydi sanki…

İçine girdikçe gördüm ki, bu saraylardan çıkma gibi görünen ama milattan önce de konuşulan görgü kuralları ve nezaket meselesi, kişiye yetiştirme sürecinde güzel ahlak ve iyi terbiye olarak enjekte edildiğinde genetik hale geliyor ve dışarıdan gelen kurallara gerek kalmadan kişi tüm bunları kendi normunda barındırabiliyordu. Belki de “blue blood” olmak böyle bir şeydi. Soy kral kraliçe tamam ama çocuklar sanki doğdukları anda öyle doğuyorlardı. Neticede isteyen herkes “blue blood” olabilir bunun formülleri de çok basit kullandıkça ve işinize yaradığını gördüğünüzde daha da seveceğiniz ve asla vazgeçemeyeceğiniz “etiket” yani görgü kurallarında saklı.

Benimle bir şey değişmez ya da bir tek benimle ne değişebilir ki diye düşünmeyin lütfen, kendinize olabildiğince nazik davranın ve bana kulak verin çünkü değişim bir’den, yani sizden ve hemen şimdi başlıyor. Ben bunu size kanıtlayacağım.

Önce kendinize sonra diğerlerine nazik olacağınız şahane günler dilerim.


#nezaket #görgükuralları #görgü #etiket #etiquette #duygusalzeka #iyiterbiye #özdeğer #selfesteem

https://www.bordoruj.com/2021/05/28/nezaket-meselesi-zamansiz-ve-apansiz/ yayımlanmış kendi yazımdır.

18 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page